Bu yazı, konuk yazar Emre Çetin'in yazısıdır...
3 Temmuz’dan beri Türk futbolunda yaşananlar herkesin malumu… Uzun bir süreç belki de son demlerine gelmiş durumda. En son gelinen noktada Uefa’ya türlü türlü oyunlarla, kulislerle gidilmesine rağmen; Uefa’nın sıfır tolerans ilkesinden hiçbir şekilde sapmadığı net bir şekilde görülmektedir. Bu süreçte Galatasaray taraftarı, yönetimi, hocasıyla yeterince sağduyulu davranmıştır. Takımların yerini değiştirdiğimizi düşünelim; Fenerbahçe ligi 3 hafta önce lider bitirmeyi garantilemiş Galatasaray şikeyle suçlanıyor, seneye olmayacak olan play-off diye bir uygulama oynanıyor olsaydı, Fenerbahçe tümüyle ayağa kalkar protestolar düzenlerdi.
Galatasaray camiası bu süreçte yöneticisiyle, sporcusuyla, taraftarıyla başkalarıyla uğraşmadan başarı için kenetlenmiştir. İlk yarıda Arena’da oynanan maçta GS taraftarı en ufak bir olay çıkarmayı boşverin Emre ile Volkan’la olan kötü diyaloğuna rağmen sahaya bir şey atmayı bırakın küfürlü tezahürat bile yapmaktan kaçınmıştı. Fatih Terim yerde yatan Alex’i eliyle tutup ayağı kaldırmıştı… Aslında bunlar normalde olması gerekenlerken birkaç gündür yaşananlardan sonra anormal şeylermiş gibi görünmekte…
Şimdi son derbide yaşananlara göz atalım. Fatih Terim ve Hasan Şaş, kendilerine atılanlar sonucu alınlarında yaralar oluşmasına rağmen maç içinde ve maç sonunda ortamı germemek için açıklama yapmaktan bile kaçınmışlardır. Yönetici olmadan önce büyük ihtimalle şeref tribünü ya da loca dışında maç izlemeyen, halkın içine zorunlu durumlar dışında çıkmayan, ilerideki hedefleri için her şeyi mübah sayan Ali Koç ve onun basındaki tetikçileri, Hasan Şaş’ın oyun oynadığını aslında alnında bir şey olmadığını söyleyip haber yaptılar. Hasan Şaş belki futbolculuk zamanında rakipleri sinirlendirecek bazı hareketler yapmıştır fakat hiçbir zaman pis oyunların içine girmemiş biridir. Hasan Şaş, alnındaki yarayı TV’de gösterdikten sonra da bu konuyu kapatıp başka bir hamleye geçiyorlar. Samsun maçında, hem de bayan ve çocuk taraftarlara yara bandı dağıtıyorlar onlar da alınlarına takıp sözde Fatih Terim ile alay ediyorlar. İnsaf, insaf, insaf!
Hiçbir başarı Hasan Şaş’ın, Fatih Terim’in hatta antipati duyduğumuz Aykut Kocaman’ın veya Alex De Souza’nın canından daha önemli değil. Fatih Terim ile alay eden bayanlar acaba empati kelimesinden haberdar mı? Çünkü onların bir kısmı anne, bir kısmı ileride anne adayı. İleride çocukları ya da eşleri de maçlara gidecek onlar da belki atılan cisimlerle yaralanacaklar, o zaman başkaları bu durumla alay edip karşınıza geçerlerse ne yaparlar?
Son olarak burada Galatasaray taraftarına büyük bir iş düşmektedir. Taraftarın yapması gereken provokasyonlara karşılık vermeden sadece takımının başarısına odaklanıp, şampiyonluk yolunda tam desteğe devam etmektir. Bu hem Galatasaray’ın başarısı için hem de daha büyük yanlışların önlenmesi için gereklidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder