hakan ünsal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakan ünsal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ekim 2010 Pazartesi

Arda Turan ve Avrupa


Geçtiğimiz hafta içinde, özellikle maçtan önceki günlerde gündemi meşgul eden tek konu Arda'nın pubis sakatlığıydı. Medya suçun milli takımda mı yoksa Galatasaray'da mı olduğunu sorarken, Emre'nin çıkıp sorunun Galatasaray altyapı sahalarında olabileceğini söylemesini izleyen bir haftayı geçirdik.

Arda'nın sakatlığı konusunda birilerini suçlayacak değilim. Yönetimin,teknik heyetin ve Arda'nın bunda suçu mutlaka var. Ancak bana kalırsa en büyük suç Arda'nın kendisinde. Arda saha dışında kendisini seven, beğenen ve pohpohlayan insanların neyi beğendini bilecek kadar zeki bir adam. Ve şu an Türkiye'nin en popüler oyuncusu, ayrıca inanılmaz bir egoya sahip doğal olarak.

Arda'nın yanlışı ise sezon sonunda transfer olmamasıydı. Bugün Galatasaray'ın içinde bulunduğu durum, yönetim zaafiyeti gibi durumlar sürpriz değil. Euro 2008'de patlama yaptığı sezonda Liverpool'un transfer listesinde olan ancak "Galatasaray'da Avrupa'da kupa kaldırmadan gitmem" gibi tutamayacağı bir sözün altına girmesi onu hala burada tuttu. Adnan Polat'ın bu palavrasına bizler gibi Arda da kandı ve gitmedi. O günden bu yana Arda'nın futbolu gün geçtikte geriye giderken bir de müzmin sakatlık problemi baş gösterdi. Arda o zaman bazı şeyleri göze alıp gidemedi. Ağabeyleri ona akıl verirken gitmemesini söylemişti çünkü. Hoş, ağabeylerinin hiçbiri Avrupa'da dikiş tutturamamıştı zaten. Hazır burda popülerken ne işi vardı Arda'nın Avrupa'da? Arda'nın bunları düşünecek kadar aklı yok muydu? Elbette vardı ama o büyüklerinin sözünü dinledi.


Ağabeylerine göre Arda hala kendini geliştirmeli ve üzerine birşeyler koymalı. Avrupa'da bir oyuncu 19-20 yaşına geldiğinde üzerine herşeyi koymuş oluyor zaten. Arda'nın yaşı 23-24 oldu. Bu sakatlık sonrasında formu ne olur bilinmez ama bu sezondan sonra Arda 1 yıl daha Galatasaray'da kalırsa akıbeti Arif, Hakan Ünsal, Hakan Şükür, Emre gibi ağabeylerinden farklı olmaz.

Yurtdışında başarılı olmuş 2 futbolcumuz var. Tugay ve Nihat. Bu oyuncular da gittikleri yerlerin düzenine ayak uydurabilen sosyal oyuncular. Başarılı olamayan diğer oyuncularımızın sorunları ise geldikleri yerde herkesi etraflarında toplayıp gruplaştıkları için gittikleri yerin merkez adamlarına karşı koyamamaları. Onlar hep "takımdaki ağabey" olmuş veya ona itaat etmiş oldukları için, normal sosyal takım düzenine ayak uyduramamışlardır asla. İşte bugün Arda da bu yolda ilerliyor, bu düzeni tam olarak benimsemeye başlamadan Avrupa'ya gitmesi ve Türkiye'deki düzeni unutması gerek.

17 Eylül 2010 Cuma

Insua Transferi

Bir süredir yaşadığım yoğunluktan dolayı değinemediğim Insua transferi yazımı gecikmeli olsa da yazabildim sonunda. Sol bek veya sağ bek, bugün sadece Rijkaard’ın sisteminde (eğer bir sistemi varsa tabi) değil; hemen her sistemde kritik bölgedir. Bu sistemlerde orta saha merkezli bir anlayış hakimdir ancak bu sistem orta saha oyuncularınıza yapılan preslerde beklerin oyuna katılımıyla rakibin pres alanını genişletmek üzerine kuruludur. Böylece genişleyen alanda takımınız daha rahat oyunu yönlendirebilir. Beklerinizin ileri çıkması da, bugünlerde dillere pelesenk olmuş olan “oyunu rakip yarı sahada oynamak” deyişini hayata geçirmenizi sağlar.

Bek oyuncularının önemi, Galatasaray’ın en fazla mustarip olduğu konulardan biri. Aslında Galatasaray’da bek oyuncusu sorunu uzun süredir var. Insua’yı ele almadan önce bek geçmişimize şöyle bir bakacak olursak; en son istikrarlı sağ bekimiz olan Capone’den sonra bir ara Uğur Uçar’ın uzun yıllar takımın sağ bek sıkıntısına ilaç olacağını düşünüyorduk fakat o da talihsiz bir sakatlıktan sonra kendini toparlayamadı. Lucescu döneminde gelen Sebastien Perez bana kalırsa –sakat olmasaydı- tam şu an Rijkaard’ın aradığı isim olabilirdi. Dediğim gibi Capone’den sonra sağ bekte en istikrarlı isim Sabri’ydi ama o da sakatlıklardan kurtulamayınca Ali Turan’a mecbur kalıyoruz. Aslında mecburiyet söz konusu değil fakat Rijkaard nedenini anlamadığım bir şekilde Ali Turan ısrarını sürdürüyor. Serkan Kurtuluş sırf sağ bek orijinli olduğu için bile o bölgede oynatılabilir. Hatta Neill’in sağ bek oynadığı dönemlerde attığı golleri düşündükçe Neill bile orda verimli olur.


Sol bek konusuna gelince; Galatasaray yıllardır sol bek konusunda en rahat takımlardan biriydi. Yaklaşık 15-20 yıldır milli takımın sol bekleri bile hep Galatasaray’lı oyuncular olmuştur. Sol bek konusunda Ergun Penbe-Hakan Ünsal ikilisi, hem istikrar hem de performans olarak o bölgeyi taşıdılar. Bu oyuncuların sakatlıklara olan direnci de ayrı bir özellikleriydi. Bu isimlerden sonra 5-6 yıl sol bek sorunu çektik. Hakan Balta’nın gelişiyle sol bekimiz yine istikrara kavuştu. Hakan Balta’nın dengeli oyunu ve sakatlığa olan direnci, 2007’deki şampiyonlukta oldukça önemliydi. Son iki sezonda H.Balta inanılmaz formsuz. Özel hayatına dikkat etmemesi de cabası. Buna bir de sakatlık eklenince Insua transferi bana göre nokta atışıdır.

Genç yaşına rağmen Liverpool scoutlarının ilgisini çeken ve 2007 yılında henüz 18 yaşında Liverpool’a gelen Insua, süratli, teknik, pozisyon bilgisi olan bir isim. En önemlisi de oyunda etkin katılımlı yer alan, rakip beki sürekli geriye iten ve tekniğiyle, olumlu pas ve orta yapabilen yapısıyla Rijkaard’ın aradığı bir isim. Handikapları da var tabi. Henüz yaşının genç olmasının verdiği enerjiyle hücuma çıkışlarında zamanlamasını ayarlayamadığından bölgesine adam kaçırabiliyor. Gaziantepspor maçında da bizlere bu takıma ne kadar faydalı olacağını göstermiştir. İlerleyen haftalarda takıma uyumuyla ve Arda’nın gelişiyle daha verimli olacağı kanaatindeyim.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails