
Dün akşamki Ankaragücü maçının ardından bir maç yazısı yazmaya gerek yok. Bu konuda artık biz artık kendimizi tekrar etmeye başlıyoruz. Benim söyleyeceklerim Rijkaard'ın istifaya davet edilmesi, Terim sesleri ve bazı futbolcular hakkında olacak.
Rijkaard'a hep sabır gösterildi. Galatasaray'ın başında sezon başından beri kendisinin altını oyan oyuncuları hala sahada tutan, kadroya alınmayınca kendisine gider yapan Servet'e bel bağlayan, prensipsiz, basiretsiz bir adam var. Dün stadda özellikle Sarp-Servet-Balta triosunu izledim. Maç içinde top kendisinden gidince sadece izleyen 3 adam. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, hiçbir futbolcu Galatasaray'a bu şekilde saygısızlık yapamaz. Bunlara rağmen bu adamları kesemeyen adam da Galatasaray'ın patronu olamaz.

Daha önce "futbolcu kesme lüksüm yok" diyen Rijkaard; geçen hafta Servet'i kesmişti. Peki bu hafta neden tekrar oynattın? Senin futbolcu kesme lüksün yoksa kimin böyle bir lüksü var peki? Bu saydığım adamları A2'ye yollasan kim sana karşı çıkabilir. Bilakis azıcık dirayetin, basiretin varmış deriz. Gençlerle sahaya çıksa bundan daha umutlu olurduk Rijkaard için. Transferler konusunda söylenecek bir şey yok. Nasıl E.Güngör'ü, Uğur'u gönderip, Barış, Sarp, Balta, Servet gibi adamları takımda tutmak senin tasarrufunsa, alınan oyuncular da senin tasarrufundur. Bütün bunlardan sonra artık Rijkaard'güle güle demenin zamanı geçti bile. .Kendi sonunu kendi hazırladı.
Taraftara gelince; Galatasaray taraftarını ne istediğini, ne gerektiğini herkesten iyi bilir. İmparator Fatih Terim...

