19 Şubat 2012 Pazar

Mersin Maçı ve Necati


Gecikmeli de olsa ayda yılda bir maçına gidebildiğimiz takımızın maç yazısını yazmak lazım. Maç öncesi puan kaybedeceğimizle ilgili herkes bir beklenti içindeydi. Hatta sözlükte bile bu konuda emin olamayan arkadaşlar vardı. Sözlükte de dediğim gibi bu maçtan ben çok emindim. Biz bu bölgenin adamıyız. Mersin ne taraftar ne de takım olarak bize zorluk çıkarabilirdi zaten.

Maç başladığında Necati'den bu maçta çok şey bekliyordum. Necati'yi aylardır istememizin sebebi de bu zaten. Bu tarz deplasmanlarda ligi tanıyan, tecrübeli bir forvet lazım dedik. İşte Necati bizi yine yanıltmadı. Hatta son dakikalarda 2 kez efsane depar atarak ne kadar istekli ve diri olduğunu da bize gösterdi. Baros'un yokluğunda, Elmander'in yarım saat içinde sakatlandığı durumda ve diğer eksikleri de düşününce önemli bir maçı aldık. Net söylüyorum; Necati şu haliyle bile çoğu forvete hala rahmet okutur.

Benim esas olayım, hala Necati'ye laf atan adamların prim yapması. Neymiş, Necati golden sonra önce yüzüğünü öpmüş, sonra armayı öpmüş. Maçtan sonra golü karısına ve çocuklarına armağan etmiş. Hatta bu adamlar o kadar ileri gitmiş ki "boşuna sevinmeyelim, Necati golü bize armağan etmemiş" diyebilmişler. Derdiniz ne olm? Necati başarısız olsun diye an kolluyor bu adamlar. Sonra da "biz abiyiz, şöyleyiz böyleyiz" diye geziniyorlar ortada. Necati'yi kişilik olarak sevmiyorsan sevme, adamın verdiklerine bak. Şu an bu takımı sırtlıyorsa, sana susmak düşer birader!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder