27 Haziran 2011 Pazartesi

Gökhan Zan'la Sözleşme Uzatmak

Gökhan Zan'ın, geldiği günden beri Galatasaray taraftarları olarak gelişinin yanlışlığını yeterince sorguladık sanırım. Yeri geldi yönetimi suçladık, yeri geldi onu bu takımda tutan ve/veya gönderilmesi yönünde herhangi bir rapor bile vermeyen teknik direktörleri suçladık. Fiyaskoyla sonuçlanan bir sezonun ardından, değişen yönetim ve teknik kadrodan sonra Gökhan Zan, M.Sarp, Ayhan gibi adamlardan kurtuluruz diye düşünürken bugün resmi siteden "Gökhan Zan'ın Sözleşmesi Uzatıldı" haberini okuyunca bu sezonla ilgili büyük olmayan umutlarım konusunda şüpheye düştüm açıkçası. Bu konuda söyleyeceklerimizi söyledik zamanında. Bu konuda twitter'da yazılanlarda birtakım geyiklerle birlikte, eleştiri ve övgüler de var. Sezon içerisinde bekleyip göreceğiz tabi ki ama benim Gökhan Zan'a ve -bu politikayla devam ederlerse- yönetime güvenim hiç ama hiç yok. Neyse, twitter diyorduk...

"Gökhan Zan'ın tedavisine 3 yıl daha Galatasaray'da devam edileceği resmi siteden açıklandı." - Zaytungnews

"SON DAKİKA: Galatasaray'la 3 yıllık sözleşme yenileyen Gökhan Zan'ın imza töreninden sonra yöneticilerle tokalaşırken omzu çıktı. :)" Fazıl Ünverdi (funverdi)

"Galatasaray sezonun ilk idmanında. önde koşan ikili gökhan zan ve ayhan akman. arkadan sarp geliyor. şimdiden darlandım." Kanat Atkaya

"Saglam bir Gökhan Zan iş yapar diye başlayan cümle fakat ile devam eder." Bülent Timurlenk (timblnt)

"Gökhan Zan alacağı parada indirime gidip sözleşmesini uzatmış. Hesap ettim, beş sezon sonra üste para almaya başlarız." _ich

"Gökhan Zan'a yıllık 700 bin euro vermek nedir lan? ben de bütün maçları evden izliyorum bana niye vermiyosunuz o parayı?" s_plus_b

"Gökhan Zan'ın ücretinin düşürülerek sözleşmesinin uzatılması da iyi olmuş. Yabancı stoper alıp Servet'i satarım ben olsam." M.Can Mutlu (mcanmutlu)

"Gökhan Zan 30 yaşında. Neden 1+1 yıllık, hadi hiç olmadı neden 2 yıllık imzalamıyorsun. 3 senenin mantığı ne arkadaş?" Sinan Yılmaz (sinanyyilmaz)

"Gökhan Zan'ın sakatlık problemi olduğuna katılıyorum ama bana göre Servet'den daha iyi bir stoper..Bakarsınız bu sene Fatih hocayla tutar.." Futbol_5

"Gökhan Zan fiyata/kazanca gore yapilabilecek iyi transferlerden, Ujfalusi, sağlıklı Gokhan Zan seneye ilk tercih olmalı defansta." kapaliust


7 Haziran 2011 Salı

Taffarel ve Galatasaray Kalesi

Fatih Terim'in takımın başına getirilmesinin ardından yardımcıları konusunda ilk etapta net bir açıklama yapılmamıştı. Terim'in her zaman kendisine biat edecek antrenörlerle çalıştığını düşünürsek -açıkçası- kaleci antrenörü haricinde, acaba yardımcıları kim olur diye düşünmedim bile.

Kaleci antrenörünün önemli olmasının sebebi ise özellikle Mondragon'un ayrılmasından sonra kaleci konusunda bir türlü istikrarı yakalayamamış olmamızdı. Mondragon'un en önemli özelliği istikrarlı bir kaleci olmasıydı. 2005-2006 sezonunda tüm lig maçlarında kaleyi koruyan ve 34 maçta 34 gol yiyen Mondragon için bu istatistik oldukça önemli bir ölçüt sayılabilir. Kaleci probleminin esas sebebini sadece kalecilerimizin yeteneksizliğine bağlamak yanlış olur. Yenilen goller tabi ki defans kurgumuzun da problemli olmasından kaynaklanıyordu ancak yerli kalecilerimizin kendine güvensizliklerine bir de baskı faktörü eklenince başarılı olamadılar. Fakat hiçbiri çıkıp da "Yerli kalecilere şans verilmiyor" edebiyatı yapamazlar. Mondragon'un ayrılmasıyla kaleyi yerli kalecilere teslim ettik ancak verim alınamayınca son 3 sezondur yabancı kalecileri denemekteyiz. Bu kadar sık kaleci değiştirdikten sonra hala kaleci antrenörü olarak Nezihi Boloğlu'nu takımda bulundurmak ne kadar doğruydu peki? Galatasaray'ın belki de en kötü kalecileri arasında yer alan Hayrettin Demirbaş'ın bile yedeği olan Nezihi'den kaleci yetiştirmesini beklemek ne kadar doğrudur? Son 6 sezondaki kalecilerimiz ve yedikleri gol sayıları şu şekilde;

2010-2011 - Ufuk, Aykut, Zapata 46 gol
2009-2010 - Aykut, Ufuk, Leo Franco 35 gol

2008-2009 - Aykut, Sanctis, Orkun 39

2007-2008 - Aykut, Orkun, Fırat 23 gol
2006-2007 - Mondragon, Aykut, Fevzi 37 gol
2005-2006 - Mondragon 34 maçta 34 gol

Taffarel'in yeni sezonda kaleci antrenörümüz olması beni inanılmaz mutlu etti. Zira sezon içinde kalecilerle ilgili yazdığımız yazılarda da Nezihi'nin yetersizliği ve Taffarel'in göreve getirilmesi konusunu dile getirmiştik. Taffarel'in göreve gelmesi kalecilerimiz için de büyük bir şans. Eğer böyle bir değerin kıymetini bilirlerse kalecilerimizin en büyük zaaflarından olan geri pas karşılama, topu oyuna sokma, oyuna dahil olma, konsantrasyon, refleks gibi bir kalecide olması gereken temel özellikleri geliştirebilecekleri ender insanlardan birisidir Taffarel. Önümüzdeki sezonda artık kalemize çekilen şutlarda rahat nefes alabilmek istiyoruz. Umuyoruz ki Taffarel kalecilerimize -özellikle Ufuk Ceylan'a- çok şey katabilir.

4 Haziran 2011 Cumartesi

Geri Dönüş (21 Yıl Sonra Gelen Final)


9 Aralık’ta yazdığım son yazı benim için buruk bir veda gibiydi adeta. Futbol takımımız ciddi anlamda ümit vermiyor, yönetimsel hatalar hepimizin canını sıkıyor ve ciddi anlamda bizleri karamsarlığa itiyordu. Kendi adıma da beş ay ne olduğu bilmediğim bir dünyaya gidiyordum ve türlü tatsız durumun beni bekliyor olabileceği olası idi.

Ama bugün her şey farklı. Vatan borcundan çok komutanların ego tatmin yeri olan askerlik benim için acısı ve tatlısı ile sona erdi. Kabuslar yaşadığımız, bitmesini dört gözle beklediğimiz sezon bitti ve daha da önemlisi Galatasaray artık emin ellerin yönetiminde.

Ünal Aysal yönetimi ve Fatih Terim’in tekrardan dönüşü ile ilgili olumlu birçok yazı elbet yazılmalı ve yazılacak bu satırlarda; ancak bugün için en önemli şey 21 yıl sonra gelen final…

Bu sene gururumuz olan Galatasaray Cafe Crown 21 yıl sonra finalde ve hedef artık şampiyonluk İşte bu yazıda da final öncesi basketbol takımımızın neler yapmasına dair analizler olacak.

Her ne kadar askerlik dolayısı ile çok yakından takip edemesem de şampiyonluk için bugüne kadarki performansımız ciddi anlamda umut verici. Kısa kısa analizlere başlayalım.


Final öncesi Rancik’in ameliyat olması bizim için ciddi handikap olacak. Uzun rotasyonu açısından Kaya, May, Lavrinoviç, Oğuz gibi uzunlara karşı rotasyona Rancik giremeyecek ve diğer uzunlarımızın faul problemine girdiği periyotlar bizim için çok zorlu geçecek. Sertaç da böyle bir finalde bir alternatif ne kadar olur soru işareti olduğundan bu dakikalarda 4 kısalı savunmamız alternatif bir yol olarak düşünülebilinir. Uzunlara potaya yakın yerlerde top aldırmayacak bir savunma bu handikabımızı ortadan kaldırabilir.

Johnson’ın performansı da maçların belirleyici faktörü olacak. Ömer ile savunulacak Johnson kimi maçlarda olduğu gibi dağılıp giderse final maçları bizim için çok zor geçer. Ancak Banvit serisinin son maçının ilk periyotundaki Johnson takımın en önemli hücum gücü olur ki bu diğer dış oyuncularımızı da oldukça rahatlatır.

Tutku, Shumpert, Ermal, Caner, Haluk, Andriç bu senenin flaş isimleri ve onların takıma verdiği katkı sene boyunca takımı bir adım öteye götürdü. Evren ve Shipp ise daha çok katkılar verebilir ki onlardan gelebilecek ekstra katkılar maçların skorlarına direk olumlu etkiler verir.

Rakibin sezonu bizden önde tamamlaması onlara saha avantajı verecek. Bunu tıpkı Banvit serisinde olduğu gibi ilk iki maçta alabileceğimiz en az bir galibiyet ile lehimize çevirebiliriz. Elbette ki rakip Banvit değil; ancak saha avantajını lehimize çevirmek bizim elimizde.


Sonuç olarak bizim ana karakterimiz olan savunma sertliği her maçın en az 35 dakikası devam etmeli. Çünkü savunma ciddi anlamda bizim karakterimiz ve olmazsa olmazımız. Güçlü savunmamızdan asla taviz vermemeliyiz ki bu da hücumlarımızı direk etkileyecektir. Bizim iç saha maçlarımızda arkamızda hissedeceğimiz taraftar desteği ilk iki maçta onlarında yanında olacak. Bu yüzden hakemlerin vereceği kararlar da çok önemli. Atmosferden etkilenen hakemler bayanların serisindeki gibi bizi negatif olarak etkilememeli. Bunun içinde yeni yönetim, hocamız ve Üstünberk bu işi gerekirse kuralına göre oynamalı.

Tüm bunların ışığında tüm oyuncularımıza sonsuz başarılar. Oktay Mahmudi ve basketbolcularımız bu sene bizi gerçekten çok mutlu etti. İnşallah da bu serinin ardından kalplerimize kazınacaklar!