14 Eylül 2010 Salı
Galatasaray - Gaziantepspor
Öncelikle takımımızın ihtiyacı olan galibiyeti alması önemliydi ve bunu da başardık.Ancak istenilen oyunun sahaya yansıtılmaması ve bir taraftar olarak maçı izlerken endişelenmemiz takımı beğenmemek için yeterli bir sebep.Lakin ne olursa olsun Galatasaray'ın kültüründe Ali Sami Yen'de rakibi boğmak,hep üstün oynamak vardır.Henüz 65.dakikada GS kalecisi zaman geçirmeye oynuyorsa bir sorun var demektir.Galatasaray'ın kendi evinde bu denli sönük olmasının tabi ki bir çok sebebi var.
Öncelikle Rijkaard'dan başlayalım.Misimovic'in gelmesiyle sonunda 4-3-3'ten vazgeçmek zorunda olan Rijkaard,4-2-3-1'in ikili orta sahasında Ayhan ve M.Sarp seçimiyle ilk hatasını yaptı.M.Sarp ve Ayhan'ın top kendilerinden gittiği andan itibaren oldukları yerde durup oyunu izlemelerini artık kabullenemiyorum.Futbol zekaları zaten kısıtlı olan bu iki isme 90 dakika boyunca orta sahanın emanet edilmesini kimse açıklayamaz.Bu oyunculara,pas verdikten sonra pozisyon alarak/yaratarak pas almaları gerektiğini açıklaması,anlatması ve hatta öğretmesi gereken kişi Rijkaard'dır.Bunların hiçbirini yapamıyorsa kulübüye oturtmalı.Premier lig tecrübesi olan ve her koşulda Sarp ve Ayhan'dan daha iyi işler yapabilecek olan Cana'nın oynatılmamasını da anlamıyorum.Ayrıca milli takımda oynamış Sabri'nin yedekte olması,hafta içi idmanlarda oldukça formda olan Pino'nun yedek başlaması da Rijkaard'ın seçimlerindeki yanlışlığı gösteriyor.Yabancı kontenjanı konusunda bir sıkıntı da yok.Elano yerine Pino'yla başlarsan sıkıntı olmazdı.Maça sağda Sabri ve Pino'yla başlasaydı değişiklik hakkını orta sahada kullanabilirdi.Dolayısıyla ne yapacakları az çok belli olan Ali Turan-Elano ikilisiyle başlamak Rijkaard'a 2 oyuncu değişikliğini boşa kullanmaya mal oldu.Ali Turan'ın sağ bekte yetersiz,yeteneksiz olduğunu görmek için büyük hoca olmaya gerek olduğunu sanmıyorum.Rijkaard'ı savunanlar sürekli,elindeki yetersiz kadrodan,yönetimin destek vermemesinden,istediği transferlerin yapılmadığından vs dem vurdular.Ancak dün akşamki tercihleri de göz önüne alınca Rijkaard'ın yanlışlarını görmezden gelmek aptallık olur.
Futbolcuları ele alacak olursak; Ayhan ve Sarp'ın ön libero mevkisinde nasıl aksadığını gördük.Ayhan birisine pres yaparken 5 adım ötedeki Sarp durarak mücadeleyi izliyor.O kadarını tv başından bizler de yapıyoruz.Aynısını Ayhan da yapıyor.Baros ön alanda basarken arkadan prese destek vermiyorlar.Kewell ve Elano'dan zaten yoğun bir pres bekleyemezsiniz.Ayhan ve Sarp, hala top bölgelerine geldiğinde pres yapmaları gerektiğini sanıyorlar.Maçın son dakikalarında 5 dakika sadece Sarp'ı izledim.Beş adım ötesindeki pozisyona koşmayan Sarp maç içinde alakasız koşular yapıyor.Bu adamın hırsına lafım yok ama pozisyon bilgisi ve tekniği bu takımda 11 oynamak için yeterli değil.Ben hala Musa Çağıran'ın neden takıma adapte edilmediğini merak ediyorum.
Ali Turan'la ilgili aslında söylenecek çok şey yok.Bu takıma sağ bek olarak alınmadığını biliyoruz.Taç atmayı bile bilmeyen bir oyuncudan,bek özellikleri sergilemesini bekleyemezsiniz.Ali Turan artık o kadar nefret kazanmıştı ki Sabri oyuna girdiğinde herkes onu bile alkışladı.Ancak,diyelim ki Sabri sakat,peki neden daha önce bek oynamış Neill'i orada kullanmak "dahi-devrimci" Rijkaard'ın aklına neden gelmiyor acaba?
Son olarak yeni transferlerimiz Insua ve Misimovic'ten bahsederek yazıyı tamamlayayım.Insua'nın hücum bindirmeleri,iki yıldır Hakan Balta'dan görmediğimiz şeyler olduğu için tabiki hoşumuza gitti.Maç içinde sadece 1 kez adamını kaçırdığını gördük.Yani hücumu düşünen bir adam ve haftalar geçtikçe Arda'nın da gelmesiyle çok daha iyi olacağına inancımız tam.Misimovic ise ilk maçı olduğundan özellikle ilk yarıda tutuk başladı,ikinci yarıda toparlandı.Onun da Arda'nın dönüşüyle rahatlayacağını ve daha verimli olacağını düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder